El Bileği Bağ Yaralanmaları

El Anatomisi

El; önkol kemikleri olan radius ve ulna ile bilek eklemini ve birbirleriyle eklem yapan 2 sıra halinde 8 kemikten oluşan küçük karpal kemikler, 5 tarak kemiği, 14 parmak kemiğinden oluşmaktadır. Servikal (boyun) omurilik kanalından çıkan sinirler önce brakial pleksusu yapar ve 3 sinir olarak ele kadar uzanır. Median, radial ve ulnar sinir eldeki ana sinirlerdir. Bu 3 sinir elin karışık ve kusursuz hareketlerini yönetirler ve duyusunu üst merkezlere iletirlerdir. El hareketlerinin büyük kısmı önkolda bulunan ve tendonları ele uzanan adaleler vasıtasıyla olur. El bileklerini büken kaslar (fleksörler) dirseğin iç kenarına, doğrultucu kaslar (ekstansörler) dirsek dış kenarına yapışmaktalar.

El ve El Bileği Ağrıları

El ve el bileğinde birçok kemik, eklem, tendon, bağ ve kas bulunmaktadır. Ellerimiz günlük yaşamda sayısız fonksiyonları olan oldukça karışık anatomik oluşumlardır. Ellerimiz karışık fonksiyonları ile adeta beynimizin bir uzantısı gibidirler. Eller bu işlevlerini yaparken birçok travmaya ve tekrarlayan hareketlere maruz kalmaktadır.

El bileğinde en çok rastlanan hastalıklar tendinitler, sinir sıkışma sendromları ve dejeneratif ve enfeksiyonlu romatizmal hastalıklardır.

El bileği, parmaklarımız ve el bileği arasındaki geçiş görevini yapan ve 8 Adet küçük kemikten ibaret bir yapıya sahiptir. Hareket sırasında kemiklerin uygun şekillerde tutulabilmesine yarayan bağlarla birbirlerine bağlanırlar.

El bileğinde oluşan bağ yaralanmaları, genellikle el bileğinin üzerine düşülmesi veya çeşitli faaliyetlerin yapılması sırasında meydana gelen travmalardan oluşur. Travma sonucunda genellikle el bileğinde şişme meydana gelir. Bazı durumlara morarma oluşabilir.  Hareket sırasında ağrı hissedilir. Kırık ve çıkık ile beraber bağ yaralanması oluşabileceği gibi kırık olmayan vakalarda da bağ yaralanması saptanabilmektedir. Genelde kırık olmayan bağ yaralanmaları dikkate alınmaz ve ilerde daha ciddi problemlerle karşımıza çıkar. El bileğinde çoğunlukla hasara maruz kalan ligaman el bileği kemiklerinin koordinasyonunu gerçekleştiren ligamanlardan biri olan Skafolunat ligaman denen bağdır.

Bu bağ el bileği kemiklerinden skafoid ve lunat kemik arasında yer alır ve kopmasında el bileği kemiklerinin pozisyonları değişir ve ileriki dönemlerde el bileğinin devamlı ağrılarının oluşumu görülebilir. Bilekteki öbür bağlarda yaralanma daha nadirdir. 

Röntgen tetkiki istenerek el bileği kemikleri arasındaki dizilim ve pozisyon değişimleri incelemesi yapılır. Bilgisayarlı tomografi ve MR görüntülemesi tetkiklerinin istenmesi tanı için gerekir.

Tedavi el bileği ateli kullanımından başlayarak cerrahiye kadar çeşitlilik gösterir. El bileği artoskopisi, el bileği bağ yaralanması olan hastalara yapılması gerekli bir incelemedir. El bileği artoskopisi ile tedavi edilebilen vakaların çözümü sağlanabilir. Artroskopik cerrahisi sonrasında bazı hastalara açık cerrahi girişim yapılabilir. Açık cerrahi sırasında pin, vida tatbiki veya çeşitli teknikler ile bağ tamiri yapılır.

Uzun süre meydana gelmiş ve el bileği kemiklerinde belirgin yer değişiklikleri oluşmuş devamlı el bileğinde ağrı şikayetiyle başvuran hastalara öncelikle artroskopik olarak kıkırdak hasarının oluşup oluşmadığı kontrol edilir. Bağın hangi ölçüde yaralı olduğuna ve kemiklerin pozisyonuna bakılmaktadır. Ayrıca tedavide belirtilerin azaltılması için el bileği ateli ve ağrı kesici ilaç tedavileri uygulanır. Cerrahi tedavi olarak pin, vida tatbik edilir, başka yerden alınacak bağlar yardımı ile çok çeşitli bağ onarımları yapılabilmektedir. El bileği kemiklerinin bazılarının birbiri ile dondurulması (birleştirilmesi) önemli tedavi seçeneğidir. Eğer kıkırdak hasarı varsa veya daha önce yapılan tedavilerde başarısız sonuç alınmış ise el bileğinin tamamen dondurulması veya üst sıra kemiklerin alınması (proksimal row karpektomi), veya son yıllarda geliştirilen ve uygulanmaya başlanan el bileği protezleri de tedavi seçeneklerimiz arasında yer alır. Hastalığın bu evrelere gelmesini engellemek için erken evrelerde mutlaka tedavinin doğru şekilde yapılması gerekir.

El bileği çok kompleks bir yapıdadır. Özellikle kronik hastalarda süregelen normalin dışındaki pozisyon değişiklikleri nedeniyle tedaviler sırasında istenen sonuçlar alınmayabilinir. El bileğindeki hareket kısıtlılıkları ve devam eden ağrı şikayetleri nedeniyle tekrarlayan cerrahi girişimler gerekebilir. Sorun küçük gözükse bile özellikle tedavide gecikilmiş hastalarda çözümü sağlamak güç olabilmektedir.